Pizza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pizza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eyl 2014

Arka Restaurant & Pizzeria {Bodrum}

Elimizden geldiğince çok gezmeye ve yemek yemeye çalışan insanlar olarak yepyeni lezzet noktaları keşfettikçe hâlâ tarif edemeyeceğimiz kadar mutlu olmayı başarıyoruz. Deyim yerindeyse her yeni keşfettiğimiz yerle birlikte hem midemiz hem de kendimiz zevkten dört köşe oluyoruz!

Yaz tatilinin de getirisiyle Bodrum’un göbeğinde ama bir o kadar da kargaşadan uzak kalmış olan bir mekana yolumuz düştü: Arka Restaurant & Pizzeria.

İtalyan mutfağı ağırlıklı mekanın ilginç bir şekilde müşterilerinin çoğu yabancılardan oluşuyor (Aslında çok da ilginç değil çünkü Türkler, anlayamadığım bir şekilde vasat Sünger Pizza'ya gidiyorlar) Küçük bir sokak arasında kalmış, sadece bilenlerin rahatlıkla bulabileceği bir yerde bu kadar çok yabancı görünce insan ister istemez şaşırıyor ama yemekleri yemeye başlar başlamaz aslında “ağızdan ağıza pazarlama”nın ve TripAdvisor gibi Internet sitelerinin ilk defa gittiğiniz ülkelerdeki/şehirlerdeki doğru mekanları bulma konusunda ne kadar başarılı bir iş gerçekleştirdiklerini anlayabiliyorsunuz.

Menüde başlangıçlardan pizzalara, makarnalardan salatalara kadar İtalyan mutfağında bulabileceğiniz pek çok yemek mevcut. Biz sarımsaklı ekmek ve bruschetta’yla başlayıp şarap eşliğinde çeşitli pizzalarla devam ettirdiğimiz yemeğimizi İtalyan mutfağının olmazsa olmaz tatlısı tiramisu ve İtalyan çikolatalı kek ile sonlandırdık.

Sarımsaklı ekmekler ve bruschetta’ların porsiyonlarında ikişer adet var. Sarımsaklı ekmek standart olmakla birlikte bruschetta’lar büyüklüğü ve lezzetiyle 'mide' doldurdu.

Ana yemek olarak yaklaşık 18 çeşit pizza arasından bizim tercihlerimiz Funghi, Quattro Formaggi, Quattro Stagioni ve Arka Pizza oldu. Hangi pizzayı yiyeceğinize karar veremezseniz size Quattro Formaggi’yi şiddetle önermek isterim, çünkü kendisinin memleket sınırları dahilinde yediğim en iyi dört peynirli pizza olduğunu iddia ediyorum. Özellikle de içinde ezine peyniri olması büyük artı! 

Porsiyonlar büyük, pizzalar ince ve tüm pizzalar için kullanılan malzemeler oldukça kaliteli. Tek eksiği taş fırın ama onu da pizza ustası kalitesiyle kapatıyor. Pizzanızın yanında menüden seçebileceğiniz yerli ve yabancı şaraplardan birer kadeh içmeyi unutmayın. Pizza fiyatları 7,50 TL ile 20 TL arasında değişiyor. Makarnalar 8 TL - 18 TL, salatalar da 10 TL – 15 TL aralığında.


Yemeğin sonunda çatlayacak kıvama gelmişken eksik kalmasın diye tiramisu ve İtalyan çikolatalı kek de yemeden duramadık ve gözümüzü de doyurduk. Tiramisuyu çok beğenmesek de İtalyan çikolatalı keki için ruhumuzu satabiliriz! Tatlı menüsünde de fiyatlar 6 TL- 10 TL arasında değişiyor.


Fiyatları el yakmayan lezzetli pizzaları yemek için Bodrum merkezde Kule Bar’ı sorun. Arka Pizzeria hemen arkasındaki dar sokağın içinde. Tam adresi: Çarşı Mah. Dr. Ekrem Uslu Çıkmazı 11/1-5

Afiyet olsun!

7 Tem 2014

Grissini {Nişantaşı - İstanbul}

Makarna aslında hep aynıdır sanırız ama hayatımız boyunca evrim geçirir. Çocukken annemizin bize özel yaptığı bir yemektir. Hep sağlıklı beslenmemiz gerekirken annemizin köfte ve makarna yaptığı gün hayatımızın en güzel günüdür…

Biraz serpilip üniversiteye başladığımızda, saç uzatmanın da gazıyla ayrı eve çıkarız ve paket makarna sınav dönemlerinde en büyük dostumuz olur. İş sahibi olup da para kazanmaya başlayınca da seviyeyi biraz yükseltip ‘’dışarıda makarnaya para verilir mi, evde yaparız yea’’ eşiğini de aştığımızda ise ev yapımı makarnalar, ortalama İtalyan restoranları hayatımıza girmeye başlar. Tabii bunda, gençlik gazıyla çıktığımız interrail’da, Roma’da yediğimiz makarnanın tadının damağımızda kalmasının da rolü büyüktür.

Sonunda da, kazandığımız az buçuk ağız tadımızla, makarna bizim için İtalyan mutfağı olur, isimlerinin okunuşu zor yemekler olur, muhteşem sosların renk kattığı el yapımı hamurlar olur…

Grissini de bu evrimin sonlarına doğru bizi buldu ve lezzetlerini sundu. Açıkçası evrimin güzel bir halkasında bizi yakaladı:)

Nişantaşı’na yolumuzun düştüğü Grissini’de yemeğe Foccacio E Pomodori ile başladık (isimler zorlaştıkça artan kalite eşiği). İsim korkutmasın, bildiğiniz köy pidesi aslında ve başlangıç için cidden iyi gidiyor. Özellikle kırmızı şarap da tercih ederseniz, yemeğinize güzel bir başlangıç yapabilirsiniz.



Başlangıcın ardından da kafamda makarna ya da pizza tercihi yapmak vardı ancak bir anda kendimi kaybederek her ikisinden de sipariş verdim. Makarnada tercihim Papardelle Al Pomodoro oldu. 

İçinde sarımsak ve soğan olması kafadan midemi kazandı zaten. El yapımı olduğu için pappardelle cinsi makarna da çok iyi pişmişti. Ne çok sertti ne de çok yumuşak. Hafif kalın olması da süper dolgun bir tat veriyor ve domatesli fesleğen sosuyla oldukça rahat yeniyor. Başta makarna bizim için hazır paketlerden ibaretti, şimdi ise el yapımı ve birçok farklı çeşitten ibaret. Pappardelle de bu çeşitlerin arasında yumurtalı makarnaların en büyük biçimiymiş. En çok satan yemekleri olması da açıkçası çok şaşırtmadı.



Yazıya makarnadan girdik ama her yeni gittiğim pizzacıda benim için için bir kalite eşiği olan dört peynirli pizzayı da denemeden çıkmayı kendime yediremedim ve bir de 4 Formaggi söyledim (böyle söyleyince çok havalı oluyor cidden:)

Çocukluk aşkım pizzanin yanında, peynir hastası biri olarak da söyleyebilirim ki, dört peynirli pizza muhteşem. Yalnız yerken tek bir tavsiyem olacak, lütfen elle yiyin, çatal bıçakla yiyeyim derken peynirleri mundar etmeyin. Alın bir dilimi elinize, geniş tarafını hafif sağdan ve soldan bükerek yiyin gitsin. Çok kasmayın, tadını çıkarın ;)


Makarna üstüne pizza yiyince tatlı menüsüne sadece bakakalmam beni çok üzdü ama yapacak da bir şey yoktu, tatlıları için kısa zamanda bir kez daha Grissini’ye uğrayacağım.

Fiyatlara gelirsek; evet, fiyatlar yemeklere göre biraz tuzlu ancak kaliteli malzeme kullanan yerleri bulmanın çok zor olduğu, iyi bir dönerin bile 200 gramının 17-18 TL’lere çıktığı dönemde bu fiyatlardan çok da kaçış yok diye düşünüyorum. Günün sonunda iyi yemek istiyorsanız, paranızın hakkını alacağınızı bilerek Grissini’ye rahatça gidebilirsiniz.

Fiyat aralıkları kısaca şu şekilde:

Başlangıçlar: 29 - 52 TL
Makarnalar: 26 - 49 TL
Pizzalar. 23 - 56 TL
Tatlılar: 24 - 32 TL

Son olarak da tavsiyem, gittiğinizde hiç ön taraftaki açıklıkta ya da içeride oturmaya kasmayın, direkt arka tarafta, yeşillikler içindeki muhteşem alanda bir masa kapın. Huzur, yemeğin tadını cidden arttırıyormuş, bunu gördüm:)

Adres ve diğer bilgiler için: http://www.grissinirestaurants.com/

Afiyet olsun!

8 Tem 2011

Pizzetta - the Italian {Göztepe - İstanbul}

Tekrar merhaba,

Aylardır gitmek istediğim ama evime çok yakın olduğu için "ha şimdi, ha yarın" derken hep gitmeyi ertelediğim bir restorandı 'Pizzetta.' Ne kadar hatalı olduğumu dün akşam anladım.

Öncelikle restoranın minibüs caddesinin çok yakınında olduğunu, hatta minibüs caddesinden Göztepe Köprüsüne çıkan Şair Arşi Caddesi'nin üstünde olduğunu yazmak istiyorum. Araçla ulaşım için sanıyorum ki daha merkezi bir yer zor bulunur.

Neyse, gelelim mekana. Öncelikle, cadde üstündeki diğer mekanlardan direkt olarak ayrılan bir kalite hissi dışardan bile kendisini belli ediyor. İçeri girdiğimizde ise bu hissin doğru olduğunu, hatta biraz da eksik kaldığını hissediyoruz. Oldukça hoş dizayn edilmiş 2 katlı bir restoran olan "Pizzetta", yoğun ahşap kullanımı ve tertemiz mutfak kısmıyla sizleri karşılıyor. İçerideki tasarım biraz şarap evlerindeki tasarımlara benzediğinden kendimize, "acaba alkol var mıdır?" sorusunu sorduk. Zira bildiğiniz gibi gerçek italyan pizzasının yanında kola değil kırmızı şarap gider.

Menüye bir göz atıyoruz. Oldukça güzel olarak tasarlanmış menünün hatları aynen "Pizzetta"nın internet sitesinde de kullanılmış.

Başlangıç menüsü çok zengin olmasa da oldukça lezzetli olduklarını "Bruschetta" ile deneyimledik. Oldukça özenli hazırlanmış Bruschetta'nın fotoğrafını ne yazık ki sunamıyoruz çünkü anında midemize indirdik:)

"Pasta" yani makarna menüsü ise bambaşka. Yani bu kadar dolu bir makarna menüsünü başka bir yerde görmedim. Makarnaların hamurunu kendilerinin yaptığını öğrenmem de ayrı bir güzellik oldu. İtalyan pizzası özlemiyle yanıp tutuştuğum için, fiyatları 13-16 TL arasında değişen makarnaları deneyemedim ama oldukça zengin olan makarna menüsü gerçekten baştan çıkarıcı.

Gelelim pizzalara! Eşim deniz ürünlerine bayıldığı, türk damak tadından vazgeçemediği ve sebzeleri de çok sevdiği için "Quattro Stagioni" (dört mevsim) söyledik. Ben ise menüye bakıp içindekilere bile bakmadan "Napoli" söyledim.

Biz, 'ufak bir şeyler gelir herhalde bu fiyatlara' diye beklerken, bildiğiniz kocaman pizzalar geldi. Ancak hamurlar o kadar güzel ve ince açılmıştı ki, yanına söylediğimiz kırmızı şarapla fazla dayanamadılar! (eşim 2 parça bıraktı onlar da bana yaradı:)

Acıkcası biz yediğimiz pizzadan çok memnun kaldık. Dominos, Ceasear's, Pizza Pizza gibi büyüklerin domine ettiği pizza pazarında gurmelere hitap eden ürün bulmak oldukça zor olduğu için kendimizi altın madeni bulmuş gibi hissettik. Artı olarak, aynı büyüklükte pizzalara 1+1 fiyat politikasıyla 25TL civarı fiyat biçen bu pizzacılar, aynı fiyata yine 2 adet ve bu kadar lezzetli pizza yapılabileceğini görse sanıyorum hüngür hüngür ağlarlardı.

Ayrıca menüde İtalyan lezzetleri de bulunmakta. Onları da en kısa sürede deneyip sizlerle buradan paylaşacağıma emin olabilirsiniz.


Sonuca gelirsek;

Yanında şarabınızı yudumlayarak doğru düzgün bir pizza yemek istiyorsanız "Pizzetta" tam size göre! Memnun kalacağınızın garantisini verebilirim...

İlker T. sizler için yedi.

31 Eki 2010

Çukurcuma 49 {Cihangir - Beyoğlu}

Geçen ayki Pizzeria Pidos ziyaretimizin ardından, bu ay da, yine Beyoğlu civarından bir pizzacıyı; Mynet - Feşmekan'ın davetlisi olarak Çukurcuma 49'u ziyaret ettik! Mekan şöyleydi, pizzalar böyleydi demeden önce Feşmekan ekibine çok teşekkür ediyoruz. Bir süredir blog'umuzdaki yazılarımızı paylaştığımız Feşmekan.Mynet sitesi gerçekten iyi yolda, başında da mis gibi insanlar var ve ne yaptıklarını, yapacaklarını iyi biliyorlar. Midenizle aranızı iyi tutmak için her daim ziyaret edebilirsiniz:) Bu arada, yazılarımızı orada da paylaştığımızı söylemiş miydik: http://fesmekan.mynet.com/uye/gittimyedim


Neyse, bu kadar geyik yeter; ne diyorduk? Çukurcuma 49, Cihangir'in göbeğinde, bir orta çağ hanı havasında, çık sıcak bir atmosfere sahip, retro logolu, yanında güzel bir şarapla kaliteli pizzalar yiyebileceğiniz güzel bir mekan...

Hak ettiği birçok sıfatı tek bir cümlede sıraladım, sizin gözünüzde hak edeceği sıfatları sıralamayı ise, Çukurcuma 49'u ziyaret ettiğiniz size bırakıyoruz.

Çukurcuma'nın 20 ile 30 TL arasında değişen geniş bir Pizza menüsü var. Pizza 49, Da Soho, Mascarpone, Nutellasimo gibi fantastik isimli ve çok şekilli pizzalardan oluşan bu menüde Enginarlı, yumurtalı vs. gibi fantastik pizzalar da var. Pizza konusunda çok klasikçi değilseniz, bütün pizzalarını deneyebilmeniz için Çukurcuma 49'u birkaç kez ziyaret etmeniz gerekecektir.

Biz, Spooky ile klasikçiler olarak, klasik mozzarella ve sucuk&mozzarella pizzalarını denedik. İtalya'da, bu işin mabedinde pizza denemiş biri olarak(bu tasvir çok yavşakça oldu kabul ediyorum) oraya yakın bir tat yakaladıklarını söyleyebilirim. İnce hamurunun kıvamı ve malzeme kalitesi gayet iyi. Bu tarz pizzacıların en büyük sıkıntısı olan, ince hamurun pişirilirken kurutulması sorunu ise yok.



Çukurcuma 49'a, Sıraselviler caddesi üzerinden ulaşabileceğiniz gibi; İstiklal üzerinden Tünel yönüne doğru ilerlerken, Galatasaray'a gelmeden solda kalan Turnacıbaşı sokaktan (Balo sokağın karşısında oluyor kendisi) girip, dümdüz devam ederek(yaklaşık 400 m gittikten sonra solda kalıyor) ulaşabilirsiniz.

Müdavimleri arasında Feridun Düzağaç ve Cem Yılmaz gibi ünlülerin olduğu Çukurcuma 49; şarap eşliğinde güzel pizzalar yiyebileceğiniz, yoğun geçen bir günün ardından sakin bir akşam yemeği için oldukça uygun bir mekan. Pizza severlere, denemeleri için tavsiye ederiz:)

Adres: Turnacıbaşı Sok. No:49/A - Beyoğlu/Çukur

Telefon: 0212 249 00 48

Afiyet olsun.

Onursuz Kıl Adam yedi.

17 Eyl 2010

Pizzeria Pidos {Taksim - İstanbul}

Bir obur için kuşkusuz en önemli şey, uygun fiyata doyurucu ve güzel bir yemek yemektir. Sağolsun Grupanya, Pizzeria Pidos’ta menü kampanyası yapınca daha önce hiç denemediğimiz bu mekanda uygun fiyatla yemek yiyip inceleme yapma fırsatı bulduk.

Mekana gitmek için Taksim The Marmara otelini karşınıza alıp hemen solundaki sokaktan girmeniz yeterli. İleride sağda, sıcak ortamıyla Pizzeria Pidos’u göreceksiniz. Biz gittiğimizde hava güzel olduğu için hemen ön tarafa, yol üzerine de masa koymuşlardı, ama sanırım kış aylarında böyle bir uygulamaları yok. İç mekandaki masa sayısı da çok fazla olmadığı için gitmeden önce rezervasyon yaptırmakta fayda olduğunu belirteyim.

İçeriye girdiğinizde sizi güleryüzlü garsonlar ve hoş bir ortam karşılıyor. Masanıza yerleşirken pizza ustasının tezgahta pizzaları hazırladığını ve fırına verdiğini görebiliyorsunuz. En azından pizzalar konusunda bu “açık mutfak” tarzının uygulanması bizim hoşumuza giden bir ayrıntı oldu.

Grupanya kampanyası dahilinde bir pizza ve bir kadeh de şarap hakkımız vardı. Onursuz Kıl Adam tercihini Al Quattro Formaggi’den (yani parmesan, rokfor, suda mozzarella ve mozzarella içeren dört çeşit peynirli pizzadan) yana kullanırken ben ise Klasik Pizza yemeyi tercih ettim. Çok fazla beklemeden pizzalarımız ve soğuk kırmızı şarabımız geldi. Dolayısıyla servisin hızlı olduğunu söyleyebiliriz. Lezzete gelince… Bu pizzaları yedikten sonra çeşitli pizza zincirlerinden yemeye alışkın olduğunuz pizzaların çok yavan geleceğini söyleyebilirim. İnce hamuru, göz ve karın doyuran malzeme miktarı ve büyüklüğü ile pizzaları bizi fazlasıyla tatmin etti. Makarnalarında ise çok fena gözüm kaldığı için bundan sonraki gidişimizde ne yiyeceğim şimdiden belli.

Hep pizzadan bahsettik, ama buraya bir “pizzacı” demek çok yanlış olur. Menüde yaklaşık 20 çeşit pizzanın yanı sıra beş çeşit et ve balık yemeği, 10 çeşit makarna, dört çeşit risotto, yedi çeşit salata, beyaz ve kırmızı şarap seçenekleri, amaretto, grappa, limoncello gibi alkollü içecekler ve tabi ki tatlılar mevcut. Pizzalar 14 – 28 TL, risottolar 14 – 19 TL, et ve balık yemekleri 19 – 35 TL, salatalar ise 12 – 15.50 TL fiyat aralığında.

Gördüğüm kadarıyla özellikle yabancılar tarafından tercih edilen bir yer haline gelmiş. Türk müşteri sayısı çok azdı. Bir de keşke İtalyan müzikleri çalsaydı da atmosfere daha hoş bir katkısı olsaydı diye şımarıklık etmeden duramayacağım:)

Pizzeria Pidos’un iletişim bilgileri ve mekanla ilgili ayrıntılı bilgi için: http://www.pizzeriapidos.com.tr/


NOT: Fotoğraflar loş ışıkta telefonla çekildiği için pek iyi çıkmadı.

20 Nis 2010

NUM NUM'da Hızlı Bir Öğle Yemeği {Kanyon - İstanbul}

Eveeet arkadaşlar! Hızlı bir giriş yapmak adına likiditeyi tüketmeye devam ediyoruz.

Dünkü Dükkan Burger macerasından sonra bugün de aymaz ikili olarak başka bir burger dünyasına gidelim dedik ve Atrin'le beraber rotamızı İstanbul - Levent'te bulunan Kanyon alışveriş merkezine çevirdik. Yemek katına çıktık ve GBK - Gourmet Burger Kitchen isimli, İngiltere menşeili burger restoranına gittik. Geçen yıldan, çok ama çok büyük bir hayalkırıklığımız vardı mekanla ilgili. Acaba tamir olur mu diye düşündük ama nafile. Mönüye göz gezdirince, "istemezük" damarımız kabardı ve mekandan kendinden emin (benim 2 trilyon liram var bakışı ve yürüyüşü bir arada kendinden eminden bahsediyorum) bir şekilde ayrıldık. Yan dükkan Num Num'dı. Haydi girelim dedik.

Ben Num Num'ın şu ana kadarki tüm restoranlarında yedim. Aşina olduğum bir mekan. Yarı Tex-Mex, bir miktar California, biraz da İtalyan, ilginç bir mekan. Ahşap ağırlıklı, masif görünüşlü bir dekorasyonu var. Renkli PVC ışıkların süslediği ahşap duvarlara, isteyen istediğini karalıyor. Genelde herkes ismini yazıyor. Ayrıca sport bar esintili, sürekli Eurosport'un açık olduğu LCD ekranlar loş mekana ayrı bir hava katıyor.

Biz duvara bir şey yazmadık, zira benim boyum yetmiyor :)


Loş ortamın dostane (!) bar insanı

Genellikle kapıda sizi yüzüne asılı duran bir gülümseme bulunan "maitre d'hotel" (bir nevi teşrifatçı) bir hanım kızımız karşılıyor. Bu hanım kızımızın asli görevi içeride sadece bir masa dahi dolu olsa, size kaç kişi olduğunuzu sormak ve sizi kendi istediği yere oturtmak. Ancak birkaç defadır gidiyorsanız "ben şuraya oturdum" diyor ve çöküyorsunuz. Hanım kızımız da kapıya geri dönüyor. Bugün bizi karşılayan hanım kızımız da bize baktı ve biz canımızın çektiği bir yere oturduktan sonra kapıya geri döndü. Daha sonra gençten bir kız çocuğu geldi ve masaya 2 menu bıraktı (attı). Bu benim hoşuma gitmedi. Çünkü, diğer Num Num'larda karşılaşmadığım bir durumdu ve garipsedim. Num Num, Meydan ve Bağdat Caddesi'nde de var. Her ikisinde de servisten son derece memnunum. Ailemle (eşim ve kızım) gittiğim zaman kızımla çok iyi ilgilenirler, neşeyle yemeğimizi yeriz. Bu defa pek öyle olmadı. Asık suratlı ve müşteriden çok kendi aralarında konuşmayı yeğleyen bir grup genç vardı serviste ve zahmet edip bize bakmıyorlardı bile. Bu dükkan için eksi hanesine yazılan bir nottur bence.

Peki mönüde neler var? Mönü zengin arkadaşlar. Her damağa uygun tatlar bulabilirsiniz. Başlangıçlar genellikle panelenmiş veya kızartılmış ürünlerden oluşuyor. Oldukça büyük salatalar, burgerler, sandviçler, makarnalar, pizzalar, etler ve tatlılardan oluşan ve hepsini burada sayamayacağım kadar çok çeşidi olan bir restoranla karşı karşıyasınız. 14 farklı pizza olduğunu söylersem diğerleri hakkında da bir fikir edinebilirsiniz sanırım. Çocuklar için ise ayrı menüsü mevcut. Her yerde bulunan Corona-Miller-Bud üçlüsünün dışında çok güzel farklı biralar (Taps'in İngiliz biraları çok leziz) mevcut. Tavsiye ederim (Bira zenginliği konusunda bu grup restoranlarda Kırıntı'yı ayrı tutarım. Kırıntı mevzuuna daha sonra gireceğiz zaten).

Biz, dünkü dev burger atılımından sonra bugün hafif gidelim dedik ve pizza söyledik. Pizzaları ince hamura yapıyorlar. Hamur yarısı beyaz un, yarısı kepekli un olacak şekilde incecik açılıyor ve üzerine malzemeleri serpiliyor. Amerikan tarzı kalın ve döküp saçacak kadar bol malzemeli pan pizza bekleyenleri yanıltacaktır. Pizza İtalyan usülü hazırlanıyor (gerçi İtalya'da yediğim İtalyan pizzalarından ziyade İsviçre'de yediğim İtalyan pizzalarına benziyordu). Estetik bir görünümü var.

Ben prosciutto (italyan domuz salamı - bacon değil), soğan ve mantarlı bir pizza yedim. Atrin ise Ricotta peyniri-Mozzarella peyniri-Pesto (zeytinyağlı fesleğen) pizza söyledi. Pizzalar gerçekten resim gibi geldi. Her ikisinin de resmini aşağıda bulabilirsiniz. Yaklaşık 25 cm boyunda, 15-20 cm eninde eliptik açılan hamura son derece itinayla dizilmiş malzemeler. Nar ekşili marulla birlikte servis ettiler. Üzerine acılı zeytinyağı döktürdük ve afiyetle yemeye koyulduk.

Az sonra midemdeki ebedi istirahatgahlarına gidecek olan prosciutto, soğan ve mantarcıklar!


İrice bir bruschetta'yı andıran leziz pizza. 2 peynir ve pestonun renk uyumu bile şairane!

Pizzalar lezzetli, ancak çok ince hamur olduğu için çok hızlı soğuyorlar. Ben ki hızlı yerim; bitirdiğimde son lokmaların oldukça soğuktu. Ancak prosciuttolu bir pizza yemiş olmama rağmen o kadar hafif kalktım ki masadan, şefi gerçekten tebrik etmek lazım. Atrin'in pizzasından da iki parça tattım, çok ama çok hafif ve bir o kadar da lezzetli idi. Her iki pizza için de mutfak ekibine teşekkürler.

Ben daha önce birçok başka ürününü de denedim Num Num'ın. Beğenmediğim hiçbir yemeği olmadı açıkçası. Ancak konseptimiz gereği, onları da yedikçe sizlere tanıtacağım. Yavaş yavaş gidelim de keyifli olsun, değil mi ama :)

Peki Num Num'a ne öderiz? Genellikle her şey 20-30 TL arasında değişiyor. En pahalı et tabağı 39 TL. Normal steakler 29-32 TL. Burgerler 15-25 arasında değişiyor. Bizim pizzalarımız 22 TL idi. Kolalarla birlikte 2 kişi 56 TL ödedik (Bu restorandaki servis kötüydü ve bahşiş bırakmadım! bu beni kötü biri yapmaz) ki bence bu ayarda bir mekan için iyi bir hesaptı. Doyduk mu? Doyduk. Sevdik mi? Sevdik. Gene gider miyiz? Gideriz. Tavsiye eder miyiz? Ederiz.

Gidiniz efendim. Sevdiklerinizi de götürünüz. Hatta özellikle varsa yavrularınızı da götürünüz. Çocuklara ufak bir kitapçık ve boya kalemleri veriyorlar. Sıkılmıyorlar. Ama nereye gidiniz? Kanyon'a değil de, Bağdat Caddesi'ndeki veya Meydan alışveriş merkezindeki Num Num'a gidiniz.

Sevgiyle kalın değerli yemek dostlarım. Bir başka mekanda, başka başka tatlarda buluşmak üzere...

NumNum'a daha sonra yaptığımız ziyaretlerden fotoğraflar:


GittimYedim.Com, çok yazarlı, sosyal bir yemek girişimidir. Bu sitede gezdiğimizi gördüğümüzü değil, yediğimizi içtiğimizi anlatırız.

copirayt mopirayt: Bir takım şuursuz oburlar