Kahvaltı Edilecek Mekanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kahvaltı Edilecek Mekanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağu 2010

Cafe INN {Datça – Muğla}

Cafe INN
CafeINN dediğim zaman sol gözümden bir damla yaş süzülüyor, gençliğimin mekanı çünkü burası. Yıllardır Datça’ya giderim, CafeINN hep o rüzgârlı köşede durur ve Datça’da bulabileceğiniz en özenli, en Istanbulvari servise sahiptir.

Menüsünde Datça’da normal şartlar altında başka bir yerde bulamayacağınız kadar zarif kahvaltılar, tostlar ve kahveler vardır. Kalitesinde yıllardır bir değişiklik olmadı, hâlâ çok güzel. Ister kahvaltı, ister aperatif bir şeyler, ister bir 50’lik efes yiyip/içebileceğiniz mekanın kumsalda şezlongları da mevcut, gidip yiyip, üzerine denize de girebiliyorsunuz.

Mekanı genç bir çift işletiyordu yıllar önce ilk kez gittiğimde. Bu kez onları göremedim ancak kafenin kenarındaki ağacın gölgesinde yatan, tüyleri az kırlaşmış çomarı hemen tanıdım, o da değişmemişti.

Cafe INN
Benim CafeINN favorim yıllardır değişmeyen enfes tabakta kahvaltısı. Bir tabağın içine bu kadar lezzetli ve bu kadar doyurucu şeyleri sığdırabildikleri için yıllardır takdir ediyorum kendilerini.

Kahvaltıya önce ekmek üzerinde eritilmiş kaşar eşliğinde sucuklu ekmek geliyor. Sıcacık ve kıtır kıtır. Akabinde ve detayında bu şirin dikdörtgen tabaklar.

Cafe INN
Gerçek zeytinyağında Datça zeytini, İzmir tulumu, cevizler eşliğinde portakal dilimleri ve lezzetli bir tereyağı da cabası.

Kahvaltıyla beraber iki çay da ücretsiz hakkınız oluyor. Bu kahvaltının bedeli 12.50 lira ve gerçekten akşama kadar sizi tok tutuyor. Üstelik kaliteli mekan, Fikret Kızılok ezgileri eşliğinde üfür üfür esen Datça rüzgarı ve manzarası da kocaman bir bonus oluyor ve işte böyle silip süpürüyorsunuz gelenleri:

Cafe INN

Diğer notlar:


Tuvaletleri inanılmaz temiz, WiFi var, Datça’daki birçok yerin aksine kredi kartı geçerli. Paraya doymuş olacaklar ki Pazar günleri bu güzel mekan maalesef açık değil : (

Datça Atatürk caddesinde Zekeriya lokantasını arkamıza alıp karşıya, deniz kenarına geçiyoruz. Ahşap sandalyeli şık mekan karşımızda, Cafe Inn.


Cafe INN
Şu İzmir tulumunun güzelliğine bakınız. Fotoğraf courtesy of Gravel Bey.

Gravel ailesi yedi.

29 Haz 2010

Kale Cafe - {Rumelihisarı - İstanbul}

İşte yoğun bir hafta geçirenler için Cuma tatil, Cumartesi eğlence ve Pazar da kahvaltı günüdür. Tabi her genelleme doğru değildir ama genel davranış skalası budur. Bu sürecin en zoru da her hafta heves edilen, "Pazar sabahı Boğaz'da kahvaltı " kısmı olur genelde. Geç yatılan bir gecenin ardından, "sabah 10:00'da kalkıp gidiyoruz" vaatleri asla gerçekleşmez. Hadi kalktın diyelim kendine gelmek ayrı bir zorluktur. Hadi kendine de geldin diyelim; Pazar sabahı İstanbul trafiğine girmek, hele de Ortaköy trafiğinin kızgın yollarından boğazın serin kollarına atlamak Çin işkencesi gibi gelir. Eğer bütün bunları kafanızda bitirip motive olabildiyseniz, güzel bir kahvaltı için Rumelihisarı'ndaki Kale Cafe'ye doğru yola çıkmışsınız demektir.

Haftasonu kahvaltı seçeneklerinin başında gelen Kale Cafe'nin kanımca en büyük esprisi yeri ve kalvaltılık porsiyonlarının muadillerine göre daha büyük olması.



Yeri ve ulaşımı, trafiği saymazsak, toplu taşıma ile gayet kolay. Beşiktaş'a ulaştıktan sonra, Rumelihisarı tarafına giden herhangi bir otobüse binip, Rumelihisarı durağında inerek(Durakta inip geriye doğru bir yüz adım falan atınca mekanın önüne geliyorsunuz) Kale Cafe'ye rahatça ulaşabiliyorsunuz.

En güzeli, sabah açlık eşiğinizi biraz yükselterek saat 13:00'dan sonra gitmek. Böylece, kurt gibi aç olmanın yanında, hem dışarıda yer bulabiliyor hem de yaya yaya kahvaltınızı edebiliyorsunuz. Aslında kahvaltı da değil, bir nevi keyif seansı oluyor yaptığınız.

Kalabalık gidince, ortaya kişi sayısına yetecek kadar serpme kahvaltı, bireysel olarak da sahanda sucuklu yumurta ya da menemen almak en doğru hareket. Serpme kahvaltının porsiyonları oldukça yeterli, özellikle de birçok yerde tadımlık gelen bal-kaymak ikilisi, burada süper boyutlarda geliyor; en çok hoşuma giden özelliği de bu. Peynir ve zeytin kombinasyonları da gayet lezzetli, domatesleri de gayet taze.




Kale Cafe'de canımı sıkan tek şey, sahanda yumurtaların genelde hep az pişmiş gelmesi ya da yumurtalarının lezzetsiz olması. Bir türlü ayıla bayıla yiyemedim yumurtalarını anlayacağınız.

Fiyat konusunda ise, altı kişilik kahvaltı artı sahanda yumurta türevleri vs. derken, genelde kişi başı 15 - 25 TL arası bir para ödüyorsunuz. Performanslarına göre fiyatları da gayet makul seviyede diyebilirim.


Mekan zaten genel olarak aşina olunan bir yer olduğu için fazla uzatmadan yazıyı bitiriyor ve haftasonuna Pazar kahvaltısına kalkmayı düşünenleri şimdiden kendilerini motive etmeye ve saatlerini ayarlamaya davet ediyorum.

İnternet Sitesi: http://www.kalecafe.com/

Afiyet olsun.

Onursuz Kıl Adam yedi.


19 Nis 2010

Dağmaran'da Kahvaltı {Yakaköy - Izmir}

GittimYedim.Com yazarlarından OA_C bizi Dağmaran'da kahvaltı keyfiyle tanıştırmıştı. Kendisi sadece tanıştırmakla kalmadı, güneşli bir pazar günü bir kısım GittimYedim.Com yazarlarını bu lezzeti test edip onaylamak için Dağmaran'a götürdü, kendisine tekrar teşekkür ediyoruz.

OA_C'nin Dağmaran yazısı için buraya tık!

Efenim gittik, gördük, yedik ve memnun kaldık yediklerimizden. Aşağıda size ekstra Dağmaran fotoğrafları sunuyorum.






















Not: Memnun kalmadığım tek şey, çaya atmak için istediğim traş limona hesapta 2.5 TL yazılmasıydı, saçma olmuş biraz.

30 Mar 2010

Hanedan {Çeşme - İzmir}

Kahvaltı mekanlarından başlamışken öyle devam edeyim istedim. Bu seferki oldukça da meşhur bir yer. Mehmet Yaşin'in Yol Üstü Lezzet Durakları'nda uğradığı ve zeytinyağlı enginar yediği bir mekan. Böyle meşhur olunca da zaman geçtikçe bir şeyler bozuluyor. Durun baştan anlatayım.

İzmir'den Çeşme'ye eski yoldan giderken veya otobanın Zeytinler ayrımından eski yola girip Çeşme tarafına döndüğünüzde, Uzunkuyu mevkiinde sağlı sollu mekanlar görürsünüz. Bunlar pazar sabahları serpme kahvaltı verirler, akşama da ızgara et spesiyallerini severek yiyebilirsiniz. İşte baharın yaklaştığı, Mart'ın da kapıdan baktırmadığı şu günlerde Çeşme'de geçireceğimiz ortalama on sekiz santigrad derece bir haftasonunu fırsat bildik, geçen senelerde de yaptığımız gibi kahvaltıya Hanedan'a gidelim dedik.


Bir kere mekan oldukça büyük, zaten hep büyüktü ama sanki bana çocuk parkının yanına yeni masalar eklenmiş gibi geldi, ne de olsa bir senedir gitmiyorum, hatırlamamam normal. Bu mekanın pek bilindik bir işletmecisi vardır, bilindik ama ben ismini bilmiyorum :) Kendisi de sürekli koşuşturup diğer elemanlarla birlikte servis yapar, bir de gelen geçenin hatırını sorar, sıcakkanlı birisi. Yine çok kalabalıktı, bir koşuşturmadır gidiyordu, park yeri zar zor bulup bir masaya kendimizi attık. Bu arada, çocuk parkının gürültüsünden uzak kalmak için de mekanın terası diyebileceğimiz yerde çıkış kapısının hemen yanındaki masayı gözümüze kestirdik. Giriş kapısına yakın olursa servis iyi olur aklımızca...

Bu yazının sonuç cümlesini buraya unutmadan yazayım sonra gerekirse tekrar yazarım. Bu mekana açsanız gitmeyin! Mesela İstanbul'dan Çeşme'ye akan ünlü simaları görmek istiyorsanız veya onlardan biriyseniz önceden kahvaltınızı edip gelirseniz, burada doğanın ve çocuk cıvıltısının (!) tadını çıkarabilirsiniz. Bizim, kahvaltımız için sipariş verebilmemiz yirmi dakika, siparişlerin gelmesi ise artı on dakika sürdü. Bu karmaşada yumurta veya börek gibi sıcak bir şeyler istemeyi aklımızdan bile geçirmedik tabi. Oysa ki giderken, şu daha önce yiyip de doyamadığımız sucuklardan da isteriz diye düşünüyorduk. Sipariş verirken aklımızdan geçen ise masada önceden oturanlardan kalan ekmek sepetini almasalardı keşke idi. İşte serpme kahvaltımız:


Şimdi, servisi bu kadar kötülemişken aslında belirtmem gerekir ki elemanlar hakikaten boş durmuyorlar, sürekli koşuşturuyorlar. Ama bizim masaya bakan elemanın, yan masada siparişleri geç geldi diye söylenen müşteriye söyledikleri aslında herşeyi özetliyordu, "Pazar günü olduğundan yetişemiyoruz." Belli ki insanlar buraya pazar günleri kahvaltıya gelecek, belli ki bu kadar masanın hepsi pazar günü dolacak, belli ki. Neyse...

Serpme kahvaltıya gelmişken, burada iyi bir şeyler yazmak istiyorum :) Çok fazla çeşit olmasa da porsiyonlar büyük, açlıktan ölmek üzereyken hepsini sildik süpürdük tabi. Balon lavaş sıcak ve lezzetliydi, bal kaymakla süper üçlü. Sonuç cümlesini de yerine yazayım da bitsin, açsanız bu mekana pazar günü gitmeyin, diğer günleri bilemiyorum, yorum yapmayayım.

19 Mar 2010

Dağmaran

Bornova'lıların kahvaltı mekanı olarak fazlaca rağbet ettiği Çiçekli ve Yaka köyleri gün geçtikçe yeni mekanlarla dolmaya başladı. Size -en- uzaktakini, belki de en sempatiğini tanıtacağım, buraya müdavim olmamızı sağlayan mekanı işleten güleryüzlü aile ve ev yapımı doğal ürünleri.. Ulaşmak için Dağmaran yazılı okları sabırla izlemek gerekiyor, Yakaköy meydanını -ki buraların bir diğer meşhur kahvaltıcısı Köyüm de buralarda- geçmek gerekiyor, biraz sabredince süper bir manzaraya ulaşıyorsunuz.

Yalan olmasın hiç yazın (veya baharda) gitmedik ama tahmin ediyorum bahçesi bu manzarayla iyi iş yapıyordur. Biz sadece bahar öncesi açan kiraz çiçeklerini görüntüleyebildik..

İç mekan sevimli ve karmakarışık.. Bu kadar ıncık cıncık nesneyi bir arada bulup yerleştirmek zor zanaat olsa gerek. Kahvaltıyı bitirince ahşap tavanın bir köşesinden size bakan kirpiyi farkettiğinizde kirpiyi de alıp gidesiniz geliyor.. Aman kirpi kaybolmasın benden bilirler!

Serpme kahvaltıda gelen lor peyniri üzeri karadut reçeli ile ev yapımı krem peyniri benim favorim. Bal-kaymak çocukluğumda yediklerimi hatırlattı. Kahvaltıda yoğurt yemek gibi bir alışkanlığım olmadığından kahvaltıyla gelen ekşimsi tava yoğurdunu satın alıp evde yemeklerin yanında kullanabilirim. Serpme kahvaltı yanında eritme tulum, sucuklu, tulumlu veya pastırmalı yumurta veya spesiyalleri olan Dağmaran böreğini deneyebilirsiniz.
Cumartesi sabahları yer bulmak problem olmuyor ama pazar günleri özellikle kalabalık bir grupla gitmek isteyenler yer ayırtmalı; http://www.dagmaran.com.tr/
Dağmaran sadece kahvaltıcı değil gün içerisinde de servis veriyor, en yakın zamanda güveçte kuru fasulyelerini de deneyeceğim..

18 Mar 2010

Şirincan’da Kahvaltı {Güzelbahçe – Izmir}

Diyordum ya, Izmir’de benim için en iyi kahvaltıcı Patlıcan’dı diye. Patlıcan’ın fiyat/performans oranından daha tatmin edici ve denize yakınlığı açısından bana daha Istanbul’u andırdığı için son gözdemiz Güzelbahçe Şirincan Restaurant’ta kahvaltı.

Şimdi efenim, biz alternatif kahvaltı mekanları sorgularken Altınoluk diye bir yeri tavsiye ettiler bize. Aman şöyle güzel kahvaltısı, böyle güzel manzarası varmış. Yardırdık gittik, bu kadar zevksiz bir yer olamaz. Abicim denize sıfır bir yeri fayans kaplamışlar, bildiğin fayans! Insanlar fayansın üzerine oturmuş neymiş deniz kenarındayız diye kahvaltı ediyorlar.

Hani şey, anneannelerimizde fayansa bir sempati vardır ya. “Burayı fayans kaplatın evladım çamur olmaz yıkarsınız” filan derler, Altınoluk da deniz kenarı çamur olur mantığıyla tuvalet fayansı döşemiş işte.

Tuvalet fayansını görünce aklıma gelen ilk şey alaturka tuvalet, herkesin ellediği plastik iğrenç maşrapa ve üzerine çişlerin damladığı terlik olduğundan {böğğğk bir yemek blogunda bu kadar tiksinç konuşmamayı öğrenmem lazım} Altınoluk’ta kahvaltıdan soğudum.

Sonra Şirincan’ı gördük Altınoluk’un az ilerisinde, Güzelbahçe sahilde. Acaip sevdim orayı çünkü adamlar denize sıfır ahşap çıkma yapmışlar, masalar da bu çıkmanın üzerinde. Izmir’de nadir olarak denize sıfır oturup kahvaltı edebileceğiniz bir yer. Atladık tabi Gravel ile.

şirincan restaurant güzelbahçe izmir

Buraya 15. gidişimizde, son zamanlarda fiyat/performans/manzara açısından ettiğimiz en başarılı kahvaltının burada olduğuna karar verdik.

şirincan restaurant güzelbahçe izmir


Pazar sabahları denize sıfır masa için kuyruk bekleyeceksiniz baştan söyleyeyim. Ama genelde çocuklu aileler geldiğinden ve çocuklar huzursuzlandıkça alelacele yiyip kalktıklarından masalar çabuk boşalıyor :) İşte biz sabırlı oburlar olduğumuz için, içerideki masalara oturup çay söyleyip bekliyoruz.

Standart kahvaltıya, üç çeşit peynir, domates, biber, zeytin, reçel, tereyağ, bal kaymak vs dahil. Buna ek olarak; menemen, sucuklu yumurta, pastırmalı börek, paçanga böreği de söylüyoruz gittiğimizde. Iki kişiye tek serpme kahvaltı alıp, ekstralarla masayı zenginleştirmek daha hoş oluyor. 6-7 kişiysek de yine kişi sayısından az serpme kahvaltı alıp ekstraları çok tutmak mantıklı. Porsiyonlar doyurucu, sadece peynir tabağı gözümüze az gözükmüştü, söyleyip duble yaptırmıştık en son, para da almadılardı.

şirincan restaurant güzelbahçe izmir


Çay servisi çayı soğutan tipsiz kahve fincanlarında yapılıyor ancak isterseniz ince belli bardak getiriyorlar. Bu arada kahvaltıyla beraber çay termosu veriyorlar istediğiniz gibi içiyorsunuz.

Pazar sabah yoğunluktan siparişler geç gelebilir, masanız silinmeyebilir ama deniz kenarı keyfine değer.

şirincan restaurant güzelbahçe izmir


Mekanın en güzel zamanı bahar sabahları. Eğer sıcak yaz aylarında gidecekseniz de erken saatler, öğleye kalmadan.

Fiyatlar çok çok uygun. Yukarıda saydığım kahvaltıyı en son 6 kişi ettiğimizde 90 lira filan vermiştik. Masaya gelen şeyler bitmedi, menemenler, sucuklu yumurta, börek çeşitleri, sular, termos termos çay, bazlama, türk kahvesi.. Bence rakam son derece ortalama, kişi başına vurduğunuzda.

şirincan restaurant güzelbahçe izmir
Ulaşım

Arabasız ulaşım mümkün olsa da çok zor. Konak’tan Güzelbahçe otobüsüne binebilirsiniz ama biz bile araba bulup gidiyorsak siz de öyle yapın. Uzak çünkü :)

Adres

Şirincan Kilizman: Mithatpaşa Caddesi no:2 Kilizman Güzelbahçe/İZMİR
0232 234 44 30

şirincan restaurant güzelbahçe izmir


Bu son resimde de huşu içerisinde sucuklu yumurta bekleyen Gittim Yedim tayfasından iki kişiyi sansürlü olarak görebilirsiniz :D

10 Mar 2010

Patlıcan'da Kahvaltı {Inciraltı - Izmir}

patlicanda pazar kahvaltısı izmir
Izmir'e ilk taşındığımda, düşündüğüm şeylerden birisi, "en güzel kahvaltı nerede edilir hacı?" idi. Zira Istanbul'da en güzel kahvaltıyı Beşiktaş Çarşı ve Çengelköy'de, Antalya'da en güzel kahvaltısı Beyaz Değirmen'de, Marmaris'te en güzel kahvaltıyı Çetibeli'nde, Dalyan'da en güzel kahvaltıyı Gölbaşı Restaurant'da, Erdek'te en güzel kahvaltıyı çaybahçelerinde etmeyi ve Ankara'da en güzel kahvaltıyı edecek bir yer olmadığını biliyordum.

Derken Sourtimes Izmir ekibinin ortak yemek girişimlerinden birinde tanıştım Patlıcan'la. Kendisi, 2002-2006 yılları arasında, "Izmir'de en güzel kahvaltı nerede edilir?" sorusunun cevabıydı benim için. {Artık değil, daha iyisini bulduk, onu da yazacağım!}

Mekana eğer Pazar günü gidiyorsanız bilin ki bekleyecekseniz. Sonsuz bir bekleme kuyruğu olacak. Kahvaltısının başına oturup tiki tiki saat kaç gibi süzülen tikiler kalkmak bilmeyecek o masalardan. Ama hatırlatalım, biz oburuz. Satıcı değil, yiyiciyiz. Yemek uğruna bekleriz saatlerce. Yılmayız, eğer değecekse, bekleriz!

Bekleme safhasını geçtiğinizde fix serpme kahvaltı söylüyoruz. Içerisine eskiden her bişey dahildi bu serpme kahvaltının ama Patlıcan yıllar geçtikçe fiks kahvaltıya dahil olan şeyleri, peynir,zeytin ve domatesle sınırladı. En son gittiğimde tereyağ bile fikse dahil değildi.

Bunun yanı sıra mekanda envai çeşit gözleme var. Patlıcanlı gözleme de söylüyoruz. Sucuklu yumurta, otlu börek, bal kaymak ve bazlama da... Ohş!

patlicanda pazar kahvaltısı izmir
Patlıcan'da yoğunluktan ve eleman azlığından dolayı çaylar soğuyarak geliyor. Buna sinir yapacak bir çay tiryakisi değilseniz sorun değil. Ben bir ara semaverimle gitmeyi düşündüysem de, sonra bu hırsımdan vazgeçip portakal suyuna switchledim kendimi. Çayı da üzerine içtim kahvaltının.

patlicanda pazar kahvaltısı izmir

Ulaşım

En fakirinden arabasız garibansanız, Bornova'dan Metro'yla Konak'a, Konak'tan 311 nomerolu Inciraltı otobüsüne binip, Inciraltına kıvrılan yerdeki ilk durakta inip, sola seraların arasına yardırıp yürüyerek gidiyorsunuz mekana.

En zengininden arabalıysanız (zaten allah sizi bildiği gibi yapsın, bi bizim arabamız yok ehe :P) size hayat zaten kolay, ben mi tarif edicem, gidin GPS'inizden bulun!
Hem fakir hem tenekeden tayyare arabalıysanız size acıdım, Inciraltı'na inerken ağaçlı yolda sol kanata gireceksiniz otobüs durağının oradan. Ara yolda ileride sağda karşınıza çıkacak Patlıcan. Muhtemelen park yeri bulamayacaksınız onu da söyleyeyim.

Fiyatlar

Fiks kahvaltı on lira civarındaydı. Ekstraların her biri para. Sucuklu yumurta, tereyağ, bal kaymak, gözleme vs hepsi ekstra. Çayların da ilk ikisi ücretsizdi en son.

Olayı nedir?

Olayı böyle yeşillik manzaralı, seraların ortasında takılıp, baharda kahvaltı yapmaktır. Kışın pek tadı olmaz.

Bir başka yemek macerasında görüşmek üzere anacım, esen kalın.
- Irazca

26 Şub 2010

Gölbaşı Restaurant’ta Kahvaltı {Dalyan – Muğla}

Gölbaşı restaurant, (restoran demeye pek dilim varmıyor, mekanı diyeyim), Dalyan Iztuzu plajına giderken, yolun ilk çeyreğinde sağınızda karşınıza çıkıyor.

Ulaşım

Kişisel arabanız varsa, buraya ulaşmanız zaten çok kolay, yoksa da iki alternatifiniz var. Birincisi, restoranın sunduğu ücretsiz servis hizmeti, arıyorsunuz, gelip alıyor, kahvaltınız bittikten sonra da bırakıyorlarmış.
Diğer yoluysa, Iztuzu plajı dolmuşlarına binip, “Gölbaşı’nda incek var” demek. Biz ikinci yolu tercih ettik.
Dönerken ücretsiz servisten yararlanmak istediğimizde, bizi, tavuk getirmiş olan frigofrik kamyonun ön koltuğuna oturtmak suretiyle yolladılar Dalyan’a. Kahvaltı o kadar güzeldi ki buna bir şey diyemedik, buradan da fırsat bulmuşken bizi Dalyan’a götüren piliç kamyonuna teşekkür ediyorum! Hihi.

Olayı nedir?

Burda zilyon tane yiyecek şey var ama hacı buranın olayı kahvaltı! Abartmıyorum, hayatımda yediğim en müthiş, en şahane, en eşsiz ve en çok seçenekli ve aynı zamanda fiyat/performans olayı yüksek kahvaltıyı burada ettim. Biz gittiğimizde burada kişibaşı kahvaltı bedeli 10 lira filandı. Bu on liraya gözleme, sucuk hariç her şey dahil. Kahvaltıda ekmek yerine bazlama geliyor. Şu an fiyatı biraz daha artmış olabilir ama emsallerine göre hala ucuz ve doyurucu bir yer olduğunu düşünüyorum. Özellikle Dalyan gibi herkesin kazıklamaya programlı olduğu bir yerde, bu kahvaltı güzel. Sadece arabanız yoksa Piliç kamyonuyla dönebilirsiniz mekandan o kadar!

Fazla söze gerek yok, sizi fotoğraflarla baş başa bırakıyorum.

İşte kahvaltımız, karpuzundan pidesine her şey var !!!




Yumurtayı da tuzlayalım :)))

Ördekler var gölde yüzen.. Beyim de aşağıdaki gibi kombo kombinasyon yedi! Bunlar da kahvaltıya dahil!!!



Afiyet şeker olsun. Detaylı bilgi isteyenler için Gölbaşı Restoran’ın web sitesi şurada!
GittimYedim.Com, çok yazarlı, sosyal bir yemek girişimidir. Bu sitede gezdiğimizi gördüğümüzü değil, yediğimizi içtiğimizi anlatırız.

copirayt mopirayt: Bir takım şuursuz oburlar