Kelime oyunlu mekan isimleri her zaman eğlenceli olmayabiliyor ama Canım Ciğerim, ismindeki “geyik”ten önce lezzet vaat ediyor. O yüzden sıkıntı yok.
Türkiye’nin dünyaya açılan kapılarından biri olan “şiş kebap”, Canım Ciğerim’in tek besin kaynağı. Mönü masrafından da kurtulmuşlar böylece. Olay çok net; gidiyorsunuz, et mi ciğer mi diye soruyorlar, tercihinizi yapıyorsunuz ve takribi 10 dakika içinde siparişleriniz masanıza geliyor.
Şişlerden önce gelen ikramlar fena değil; dere otu, roka, maydanoz, acılı ezme, köz ve tava soğan, bol limon… Anlayacağınız standart şiş kebapçı ikramları. 4 kişi için de gayet yeterli.
Adam başı 1.5 porsiyon 15 adet şişe denk geliyor. Tek ve yarım porsiyonu ayrı ayrı getiriyorlar. Şişin tadını sıcak sıcak çıkarmak için ideal şartlar sağlanıyor yani. Kuzu şişlerin tadı ortalamanın üstündeydi ve güzel pişmişti. Bize kalan ise, etleri lavaşların arasına soğanla tıkıştırıp midelerimize gömmek olduk. Huzur içinde de sindirildiler. Ciğer’deki ilk takıntım olan koku sorunu da kesinlikle yok, sertlik de yok. Çok rahat yeniyorlar ve lezzet olarak, yine ortalamanın üstündeler. Hayatımda yediğim en iyi ciğer gibi bir iddiada bulunamam ama özellikle Taksim - Tünel civarında geçirilen bir gecenin ardından, kazınan mideleri kendine getirmek için çok isabetli bir mekan, Canım Ciğerim. Yalnız saatler ilerledikçe ayakta bekleme katsayısı da artıyor ama dönüşüm hızlı olduğu için süre çok uzamıyor, merak etmeyin.
Ciğerlerini löp löp mideye indirdikten sonra, yan masaya gelen künefeden gaza gelerek, biz de bir künefe ve 4 kaşık söyledik. Maalesef görüntü güzeldi ama tat olarak ortalamanın oldukça altında bir künefeyle karşılaştık. Şerbetin kıvamı ve peynirin erime oranı bizi hayal kırıklığına uğrattı. Boşa gideceğine midemize gitsin diyerek yedik ve ağız tadımızı bozmamızın üzüntüsüyle masamızdan kalktık.
Hazır kasaya gelmişken fiyatlardan da bahsedeyim. 1.5 şiş fiyatı 22 tl idi. 1.5 fiyatından yola çıkarak, 1 porsiyonun da 15 tl (0,50 kuruşu görmezden geliyorum) olduğunu çıkarabiliyorum. Yıllarca Öss’ye hazırlanmanın ve Fen-Matematik okumanın faydaları işte. Bir de ne işe yarayacak diyorduk! Fiyatları, porsiyonlarla ve mekanın yeriyle kıyasladığımda biraz fazla bulduğumu söylemeliyim. Ama lezzet yüksekliği, bu fazlalığın sizi etkilemesini engelliyor. O açıdan da çok sorun yok. Gerçi, birkaç hafta önce İzmir’de, neredeyse dörtte biri fiyatına yenen yemeklerden sonra, bünyenin İstanbul fiyatlarını kabullenmesi biraz zor oluyor ama yapacak bir şey yok.
“Anlattın anlattın da, nerede bu mekan” diyenler için; İstiklal Caddesi’nden kaptırın, Galatasaray’ı geçin, Tünel’e yaklaşırken sağda kalan Minare sokağa dalın(Darty geçtikten sonraki ilk sokak). Sokağın sonunda, solda kocaman tabelasıyla Canım Ciğerim’i göreceksiniz. Bu sokak Tavanarası restoranın sokağı olarak da bilinir bu arada(Tavanarası yazısı da gelecek, yakındır).
Afiyet olsun!
Onursuz Kıl Adam yedi.
Giderayak telefonunu da vereyim: 0212 252 60 60