Aldığı yıllık izninin bir bölümünü Avrupa'da kullanan sevgili yazarınız sizin için gitti, gördü ve yedi. Aslında bu bir toplama albüm olacak. Son birkaç senedir işim sebebiyle gittiğim ülkelerde gördüğüm, tattığım ilginç tatları aktaracağım.
İnsan, bir şehirde birkaç günden fazla kalmayınca, çok değişik mekanlarda yiyip yorum yapacak vakti olmuyor. En güzeli etraftakilere sormak tabi, onun için de etrafınızda damak tadına güvendiğiniz ve oraları iyi bilen birileri lazım. Bir diğer zor konu da yediğiniz 'ülkelere özgü' yemeklerin gerçekten de özgün tatlarında olup olmadığını anlamak. Ama yöreden yöreye fazla değişmeyen birşey var ki o da sokak lezzetleri.
O zaman yakınlardan başlamakta yarar var; mesela Atina'da hemen her meydanda gözlerimi kırpıştırarak tekrar bakmama sebep olan simitçiler gibi. Fotoğrafını çekemedim ne yazık ki ama şunu söyleyebilirim, ben bunlardan Konak meydanında da, Taksim meydanında da gördüm. Geçelim daha uzaklara.
Çok da uzak sayılmaz, Türk nüfusunun en çok bulunduğu şehirlerden biri Berlin'den başka bir simit geliyor: Pretzel. Garip şekilli bir cisim; niye öyle kıvırmışlar bilemiyorum ama lezzeti çok tanıdık. Sadelisi aynı çubuk kraker tadında, hamurunun üstünde iri iri tuz taneleri var. Bunun bir de peynirlisini yapıyorlar ama yemedim. Zaten bunu da bitiremedim, çok kuru geldi..
Berlin'in Türk esintili bir diğer lezzeti de, aslında Avrupa'nın dört bir yanında da bulabileceğiniz Döner Kebab. Yunanlılar da benzerini yapıyorlar ve onun adı da Gyros. Bizimkiler döneri pidenin arasına koyarken, Yunanlılar da pita'nın arasında veriyorlar. Yunanlılar, bir de, dönere sarmısaklı yoğurtlu bir sos da koymayı akıl etmişler. Bizim dönerciler niye denemez bilmiyorum, müthiş lezzetli. Berlin'de yediğim dönerin tadı bambaşkaydı. Etinden diyorlar. Tabi Berlin'li arkadaşım sağolsun, beni Türk mahallesindeki seçme bir dönerciye götürdü. Her yerde böyle lezzetlisini yiyemezmişim.
Şimdi gelelim Waffle'lara. Waffle deyince hemen akla Belçika geliyor. Tüm şehirlerde mutlaka Waffle'cıya rastlayabilirsiniz. Belçika'nın bir diğer önemli lezzeti de binbir soslu patat'lar. Bildiğin külahta patates kızartması. Patat, aslında Benelüx ülkelerine özgü bir sokak lezzeti sanırım, Lüxemburg'da sokak ortasında araba içinde satılmasa da yeniyor. Bu kadar farklı bira çeşitlerine sahip ve patates kızartması yemeyi seven insanlar bira ile patates kızartmasını birlikte yemeyi akıl edememişler. Neyse canım biz de sarmısaklı yoğurdu dönere koymayı akıl edememişiz :) Bunlar genelde patatesi, bol yağlı mayonezli veya mayonez bazlı soslarla yiyorlar ki -parantez içinde öyykk- patatesin yanında ketçap istediğiniz zaman turistlere alışık olunmayan yerlerde garip garip bakıyorlar..
Ben neden takıldım kaldım bu patata bilemedim. Asıl konumuz Waffle olmalıydı. Waffle'ın anavatanı Belçika; hem Brugge de hem de Brüksel'de tadına baktığım Waffle'ların hastası oldum diyebilirim. Aşağıda, sizin için yağmur altında fotoğrafladığımı görebilirsiniz. Sırf güzel gözüksün diye, sevmememe rağmen, krema da koydurdum değerli okurlarım. Sonra da o krema çöpe tabi. Sokak kedisi de yok ki memlekette ikram edeyim yesin. Belçika demişken, o mükemmel çikolatalarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Resmen eriyince tadı değişiyor bunların, seviye atlıyorlar. Sıcak çikolata denilen içeceği oldum olası sevme(zdi)m, çünkü en ala kafede dahi içtiğimde bana kakaolu suyu andıran bu içeceğin gerçek versiyonunu Belçika'da içtiğimde Evreka! dedim. Resmen gerçekten erimiş çikolata ve içinde henüz erimeye yüz tutmuş küçük çikolata parçaları.. Mhhh!!!
Gelelim Belçika Waffle'ının Hollanda'daki akrabasına, Stroopwafel'a. Delft'te yediğimin hala tadı damağımda. Şeklini görünce tanıyacaksınız, bunu BİM'lerde de satıyorlar. Ama lezzeti daha hamuru sıcacıkken yemekte gizli. Aradaki şurup tam kıvamında oluyor. BİM'dekini birkaç saniye mikrodalgada ısıtın, benzeyebilir. Benzer demiyorum bakın :)
"Haring" yine Hollanda'dan farklı bir lezzet. Belli mevsimde taze -pişmemiş- yenen bir balık cinsi. Geleneksel olanı, bu bol yağlı çiğ balığı genizden aşağı sarkıtıp tek hamlede yemek. Benim gibi acemiler için de ekmeğin arasına koyuyorlar. Üzerindeki küp kesilmiş soğan, tadını biraz daha katlanılabilir yapıyor. Bana kalırsa tek kelimeyle rezalet, sizler için denedim. Yarısına kadar yemeyi başarabildim; sevebilmek için tamamen Hollandalı olmak gerekiyor kanımca :)
Şimdiki daha çok kahvaltılık aslında. Ama sokak lezzeti sokak lezzetidir. Birincisi pek meşhur Fransız kruvasanı. Kruvasanı başka şehirlerde de yesem de, Paris'te yediğimin tadına doyamadım. Tipik Fransız, sade, incecik ve gevrek; üzerinde hafif pudra şekeriyle. İşte aşağıda tipik Fransız kahvaltısı; baget ekmek ve kruvasanla..
Diğer lezzetimiz ise en uzaktan yerden, Lizbon'dan geliyor. "Pasteis de Bellem". Bu da yine milföy tarzı bir hamurun içinde vanilyalı pudingden oluşan basit bir tatlı. Üzeri ise fırında güzelce yakılmış. Kahvenin yanında mükemmel eşlikçi. Hele bir de fırından yeni çıktıysa, bir tane ile durmak çok zor.
Evet, işte böyle sayın gittimyedim.com takipçileri. Bu uzun yazı ile umarım yokluğumu affettirmişimdir. Avrupa'ya gidip yedikçe, yeni eklemeleri burada yapacağım. Bu arada, bunu yazan bir Türk mü bilemem ama lütfen aşağıdaki linke bir göz atınız. Wikipedia'nın ilgili makalesinde Türkiye'nin bir sokak yemekleri cenneti olduğundan bahsediyor ve her ülkeden birkaç sokak lezzeti örnek verirken, Türkiye'yi şehir şehir ayırmış!
http://en.wikipedia.org/wiki/Street_food
Yeni mekanlarda buluşmak üzere!
5 yorum:
sokak lezzetlerinin hastası biri olarak çok hoşuma gitti hemen hepsi (çiğ balığı ben de es geçiyorum). gene de kruvasan+kahve kahvaltı için ruhsuz derim. ingilizlerin fasulyeli, beykınlı kahvaltısının bile ruhu var bakınca.
ah ah, iste simdi tanidigim lezzetler anlatiliyor ve en önemlisi kendilerine ulasabiliyorum!! Genelde sadece icim gidiyor, bi tarafim sisiyor da :)
Gelelim yoruma, cok bilmis mode:on
Brezel(pretzel ingilizce yazilisi) aslinda tereyagi sürülerek yenir, o zaman daha bir güzel oluyor tadi: tuz, tereyagi ve brezel :) ehe bir de bira yanina ohh.. Belki gidersen yine almanyaya, bir denersin :)
yunanlilarin sarmisakli sosu burda tzatziki(tsatsiki yazani da var) diye geciyor, türkler genelde buna cacik diyor, her ne kadar cacik olmasa da..gerci burda döner kebab adi altinda cok sey geciyor, su anda yasadigim alman köyünde yufka kebap var mesela, bildigin dürüm :)
Heringler ise bildigim kadariyla cig ama salamura yapilmis olanlari da var,pastirma gibi kurutulmus olanlari da, ama dedigin gibi herkesin damak tadina uygun degil. ben severim ama ehe
patates kizartmasi "pommes frites" olarak zaten belcika kökenli. belki o yüzden cok karsilastin sokaklarda, biz de döner ne orda bu patatlar :)
cok bilmis mode :off
yazilarinin devamini bekliyorum!!
Melis
Belçika Waffle'ının hastası oldum bende, çikolatalarda süper. Fransız kahvaltısı rezalet. Domates, zeytin olmayan kahvaltı mı olur. Ama şu kruvasan fotosundaki poğaçamsı şeyin adını bilmiyorum ama hemen hemen gezidiğim tüm ülkelerde kahvaltılardaki fix yiyecekti. İçinde hiç bişey yoktu yani sadeydi ama çok başarılı buldum, baya lezzetliydi.
@Melis.. Bretzel tavsiyen için sağol, Eylül'de Almanya'da olacağım.. Bir de söylediğin şekilde deneyeceğim..
Atina'da tzatziki'yi meze olarak da yemiştim gerçekten de Ouzo yanında süper gidiyor..Bizim rakı-yoğurtlu mezeler misali.. Açıklaması daha kolay olsun diye sarmısaklı yoğurt demiştim :))
Patat konusunda ise Belçika ve Hollanda arasında bir çekişme var sanırım.. Ama fix olarak hepsi "French fries" lafına gıcık oluyor :))
@Herkes.. Kahvaltı konusunda hepinizle hemfikirim.. Şu benim Dağmaran yazısındaki serpme kahvaltı fotolarını yabancı arkadaşlarıma gösterdiğimde hallerini görmeliydiniz :)))
Teşekkürler...
Yorum Gönder