19 Eki 2010

Galata Meyhanesi {Beyoğlu - İstanbul}

Uzun süredir aklımızdaydı İstanbul’da güzel bir fasıl mekanına gitmek ve eğlenmek. Arkadaşlarımızın tavsiyelerine uyarak Galata Meyhanesi’ni denemeye karar verdiğimizde açıkçası bu kadar eğleneceğimizi ve midelerimizin bayram edeceğini biz bile düşünmemiştik.

Galata Meyhanesi 1993 yılından beri Pazar günleri hariç her akşam mikrofonsuz canlı fasıl yapmasıyla ve lezzetli yemekleriyle ünlü. Servis saat 19.30’da, fasıl ise 21.00’da başlıyor. Keman, kanun, ud ve darbuka çalan amcalar (amcalar diyorum, çünkü kendileri gerçekten yaş olarak büyük ve bu işin ustası) hem eğleniyor hem de etraftakilere tatlı tatlı laf atarak eğlendiriyorlar. Ortamın güzel, mekanın temiz, garsonların ilgili ve servisin hızlı olması elbette büyük artılar, ama tabi ki asıl konumuz yemekler.

Kişi başı 75 TL olarak belirlenen bir fiks menü uygulamaları var. Mekana girip oturduğunuzda sizi masanızdaki mezeler karşılıyor. Rakı masalarının olmazsa olmazı beyaz peynir, yaprak sarma, pazı sapı turşusu, karnabahar salata, mercimek köfte, levrek marine gibi mezelerle açılışı yapıp ara sıcaklara geçiyorsunuz. Mezelerin tadı çok lezzetli olmasına rağmen Galata böreğine, Arnavut ciğerine ve özellikle de yanında nefis bir yoğurtla servis edilen pazı sarmaya bayılacağınıza eminim. Ana yemek olarak ise size üç seçenek sunuluyor: Pazıda levrek, soya soslu piliç ve beğendili kebap. Biz pazıda levrek ve beğendili kebap yemeyi tercih ettik ve özellikle pazıda levreğe bayıldık! İlk bakışta porsiyonu küçük görünmesine rağmen lezzetiyle bizi bizden aldı diyebiliriz. Ana yemeklerin ardından masaya gelen meyve tabağındaki meyveler hem çeşit olarak zengindi, hem de taptazeydi. Son olarak hayatımda yediğim en güzel irmik helvalarından birini burada tattığımı da belirteyim.


Fiks menüye dahil olan içki konusunda ise şöyle bir yol izleniyor: Herkesin içki payı gecenin başında masalara servis ediliyor. Ancak bir nedenle içki içmek istemezseniz gece boyunca tüketeceğiniz tüm meyve suları, sodalar ve kolalar limitsiz. Dolayısıyla mekan hem içki içenleri hem de içmeyenleri memnun etmeyi başarıyor.

Kalabalık grupların tercihi olan mekanda yer bulmak oldukça zor. Biz sekiz kişilik grubumuz için 10 gün önceden rezervasyon yaptırmak zorunda kaldık dersek sanırım durum daha net anlaşılır. Yine de mekanın nispeten küçük ve masaların çok fazla yayılmamış olması mekandan ve fasıldan alınan zevki arttırmıyor değil.

Asmalımescit’in iki üst sokağında (Taksim Meydanı’na doğru olan tarafta), yani Orhan Apaydın Sokak’ta yer alan Galata Meyhanesi felekten bir gece çalmak ve kendi deyimleriyle “Beyoğlu’nda hem tarihi bir mekânda lezzetli yemekler yemek, hem de geleneksel fasıl müziğini usta müzisyenlerden dinlemek isteyenler için ideal bir adres.”

Mekanın Türkçe, İngilizce ve Yunanca hazırlanmış olan websitesine şu adresten ulaşabilirsiniz:

www.galata.com.tr

Hiç yorum yok:

GittimYedim.Com, çok yazarlı, sosyal bir yemek girişimidir. Bu sitede gezdiğimizi gördüğümüzü değil, yediğimizi içtiğimizi anlatırız.

copirayt mopirayt: Bir takım şuursuz oburlar